Bu sayfamızda kombinizin ve tesisatınızın güvenliği ve uzun ömürlü olması için tavsiyelerimizi içeren teknik ve pratik bilgiler bulacaksınız.
Özellikle alçak bölgelerde bulunan bazı semtlerde şebeke suyu basıncı aşırı yüksek olmaktadır. Kombilerin kullanma suyundaki (kalorifer suyu hariç) sağlıklı çalışma basıncı 3 – 4 Bar civarıdır. Kombilerin maksimum çalışma basıncı ise 10 bar’dır. Fakat bazı semtlerde şebeke suyu basıncı suyun az kullanıldığı saatlerde 9 –10 Bar’a kadar çıkabilmektedir. Bu durum kombilerin maksimum basınçta çalışmak zorunda kalmasına neden olmakta ve şebeke suyu ile muhatap olan aksamında erken deformasyon oluşmakta ve arızalar meydana gelmektedir. Bu yüzden oluşan arızaların bazıları; kullanıcı tarafından su takviyesi yapılmadığı halde kombinin prim er devre (kalorifer devresi) su seviyesinin kendiliğinden yükselmesi, kombinin içinden su damlaması ve su takviye vanasının zor çalışarak kısa zamanda bozulması. Bu durumlarda genellikle kombide bulunan hidrolik bloklar, plakalı eşanjör (ikincil eşanjör) ya da bazı model cihazlarda ana eşanjör ve plakalı eşanjör (birincil ve ikincil eşanjör) kombine vaziyette iç içe bulunduğundan bu çok pahalı olan yedek parça arıza yapabilmektedir. Bu durumları engellemek için kombinizin şebeke suyu girişine basınç düşürücü regülatör taktırmanız menfaatiniz icabıdır. Eğer bu parçayı dairenizin şebeke suyu girişine taktırırsanız evinizde bulunan ve su ile muhatap olan tüm ekipmanı korumuş olursunuz. Özellikle çamaşır ve bulaşık makinesinin hortumları, bataryalar ve bataryaların fleks hortumları. Bu parçayı piyasadan temin edebilir ve en yakınınızda bulunan tesisatçıya taktırabilirsiniz.
Hizmet verdiğimiz müşterilerimiz tarafından bize sıkça yöneltilen bir soru da, kalorifer tesisatına antifriz ilave etmenin faydası olup olmadığıdır. Antifrizin donma derecesini düşürücü etkisinin yanında, bulunduğu sistemdeki metal (özellikle demir) aksamda korozyonu önleyici etkisi vardır. Ayrıca kalorifer sistemini oluşturan metal (demir, bakır vs.), plastik, kauçuk ve silikonlu kauçuk aksam lara hiçbir zararı yoktur. Fakat burada göz önünde bulundurulması gereken çok önemli bir konu şudur; antifriz genellikle “etilen glikol” denilen bir “poli alkol” den imal edilir. Etilen glikol yani antifrizin içildiğinde zehirleyici etkisi bulunmaktadır. Burada kalorifer tesisatındaki su nasıl veya niye içilebilir sorusu haklı olarak gündeme gelebilir. Kombinizdeki su basıncı herhangi bir nedenden dolayı düştüğünde normal olarak su takviyesi yapma ihtiyacı duyarsanız ve kombiye su takviyesi yapacağınız anda şebeke suyu basıncı, kalorifer devresindeki basınçtan düşükse ya da şebeke suyu kesikse kombiye (kalorifer sistemine) su takviyesi yapamazsınız, ancak siz takviye vanasını açtığınız için kalorifer sisteminde bulunan antifirizli su, kullanma suyu şebekesine geri kaçabilir. Daha sonrada normal musluk suyunu içmek ya da yemek yapmak gibi amaçlarla kullandığınızda antifirizli suyu içmiş olursunuz. Buradaki risk bu nedenle oluşmaktadır.
Kalorifer tesisatındaki suyun sıkça değiştirilmesi gerekmemektedir. Bu işlemi çok sık yapmak sistemde daha fazla korozyona neden olacağından zararlıda olabilmektedir. Çünkü primer devredeki su, herhangi bir kaçak olmadığı sürece aylarca eksilmez. Bu suda çözünmüş olarak bulunan gazların bir kısmı (Nitrojen ve özellikle Oksijen) zamanla sudan ayrılır ve otomatik pürjör tarafından sistemden uzaklaştırılır, oksijenin bir kısmıda metal-oksitler oluşturarak metal aksama bağlanır. Sistemin en önemli parçalarından biri olan ve genellikle demirden yapılmış olan peteklerin korozyona uğramasının yani paslanmasının en büyük nedenlerinden birisi suda çözünmüş olarak bulunan oksijendir. Kalorifer sisteminin suyunun çok sık değiştirilmesi sisteme taze oksijenli su verilmesi anlamına gelmektedir. Fakat şu durum da göz ardı edilmemelidir ki, özellikle yeni tesisatlar da, bazı kalitesiz peteklerin içinde bulunan yağ kalıntıları sistemin kullanılmaya başlamasıyla birlikte sisteme yayılmakta ve kombide bulunan özellikle kauçuktan yapılmış aksama büyük zararlar vermektedir. Bu komponentler suda bulunan yağı absorban ederek deformasyona uğramaktadırlar. Özellikle yeni tesisatlar da sistem, bir – iki hafta kullanıldıktan sonra kalorifer sisteminin suyunun değiştirilmesi oldukça faydalı olabilmektedir.
Piyasada satışı yapılan kombilerin hepsi maksimum güvenlik özelliklerine sahip olacak şekilde üretilmektedir. Bu kombiler ister yurt dışında üretilip ithal edilmiş olsun, isterse ülkemizde üretilmiş olsun, mutlaka TSE tarafından gerekli testleri yapılmakta ve TSE uygunluk belgesi alarak satışı yapılabilmekte ve satıcı firma tarafından kanuni zorunluluk olarak garanti kapsamına alınmaktadır. Bu yüzden kötü kombi diye bir şey yoktur. Ayrıca bütün üretici firmalar, ürettikleri kombilerini maksimum verim elde edecek şekilde tasarlamaktadırlar. Bu üretim projesi için milyonlarca dolarlık yatırımı yapan profesyonel bir firma en uygun verimi elde etmek zorundadır. Çağımız teknolojisi ile üretilmiş olan hiçbir marka ya da model kombi için yakıt tüketimi açısından verimsiz ya da çok fazla yakıt tüketiyor denilemez.
Metan (CH4) molekülü tetraeder (düzdün dört yüzlü) yapıya sahip olduğundan ve apolar (polar olmayan- kutupsal olmayan) nitelikte olduğundan bu moleküllerin dışarıdan herhangi etki ile düzenlenmesi vs. yöntemlerle tasarruf sağlanması doğalgaz ile çalışan cihazlarda mümkün değildir. Bu şekilde tasarruf sağlanacağını iddia eden hiçbir ekipmanı doğalgaz hattınıza uygulamayın. Aksi halde mevcut doğalgaz tesisatına ait projenin dışına çıkmak suretiyle illegal duruma düşersiniz. Ayrıca TSE belgesi olmayan ve İGDAŞ’ın onaylamadığı bu tip ekipmanlar çok tehlikeli kazalara neden olabilmektedir.
Doğalgaz faturalarının yüksek tutarlarda gelmesinin en önemli nedeni konutlarımızda olan izolasyon yetersizliği ve bu nedenle oluşan ısı kayıplarıdır. Evlerde kullanılmayan oda ve bölümlerin petekleri mutlaka kapatılmalıdır. Kullanılmayan hacmi boşuna ısıtmak sadece yakıt tüketimini arttırır. Pencerelerin çift cam olması izolasyon açısından çok etkili olmaktadır, çünkü konutlarda en büyük ısı kaybı maalesef pencerelerden olmaktadır. Peteklerin (radyatörlerin) önüne eşya koymayınız, çünkü radyatörler konveksiyon yoluyla ısıttığı gibi ışıma yoluyla da ısıtırlar. Radyatörlerin arkasına, radyatör ile duvar arasına metalik folyo kaplı izolasyon levhaları yerleştirilmesi faydalıdır, çünkü radyatörler genellikle binaların dış cephesine bakan duvarlara monte edildiğinden radyatörün arkasında bulunan bu duvarlar çok ısınmakta ve dış cepheden ısı kayıpları olmaktadır. Bu levhaları piyasadan temin edip montaj yaptırabileceğiniz gibi daha ekonomik olarak evde kendinizde yapabilirsiniz, bir mukavvanın üzerini marketten alacağınız alüminyum folyo ile çift taraflı olarak güzelce kaplayarak bunu peteğin arkasındaki duvara yapıştırmanız ya da pul ve vida kullanarak vidalamanız yeterli izolasyonu sağlayacaktır. Kombinin düşük ısı ayarında sürekli çalıştırılmasının kombiye bir zararı yoktur. Fakat evde kimse bulunmadığı zaman bu işlemi yapmanın doğalgaz tasarrufu açısından bir faydası da yoktur. Hatta elektrik tüketimini de arttırmış olursunuz.
Kombiniz arızaya geçtiğinde servis çağırmadan önce; kombinin üzerindeki manometreden su seviyesini kontrol ediniz. Eğer su basınç seviyesi düşükse tamamlayınız. Ayrıca kombinin üzerindeki dâhili gaz vanasını, tesisat (doğalgaz borusu) üzerinde bulunan gaz vanasını ve dairenin girişinde bulunan gaz vanasını mutlaka kontrol ediniz ve açık olduğundan emin olunuz.
Kışın çok soğuk havalarda ve özellikle de meteoroloji buzlanma tehlikesi uyarısı yaptığında, eğer kombiniz balkon gibi soğuğa karşı korumasız bir bölümde bulunuyorsa evde bulunmayacaksanız bile en azından bir tane peteği açık bırakarak, boşuna gaz sarfiyatı olmaması için diğer petekleri kapatıp, mutlaka kombiyi en kısık ısı ayarında çalışır durumda bırakın. Çünkü çalışmayan kombinin içinde bulunan suyun donması çok pahalı arızalara neden olmaktadır. Donan su genleşir yani bulunduğu hacime sığmaz ve bu durumda kombinin içinde bulunan parçaları çatlatarak kullanılamaz hale getirir. Eğer kışın soğuk havalarda süre evde bulunmayacaksanız tesisatın suyunu boşaltmanız donma tehlikesinin önlenmesi bakımından faydalı olacaktır.